MELTEM GÜNEŞ Ankara – Son yıllarda Türkiye’de yağış ortalamasında azalma meydana geldiğinin anımsatıldığı programda su rezervlerinin kritik seviyelere ulaştığı kaydedildi.
Gözlem ikiye katlanacak
Programa göre, su kaynaklarının geliştirilmesi ve yönetilmesi için su analizleri artırılacak. Havzalardaki su mevcudiyetinin izlenmesi, iklim değişikliğinin su kaynaklarına etkilerine yönelik projeksiyonlara göre havza ölçeğinde verimlilik tedbirleri dikkate alınarak planlamalar yapılacak. Yer altı suyu (YAS) barajlarının yaygınlaştırılması sağlanacak. Suyun kalitesinin, miktarının korunması, iyileştirilmesi ve izlenmesinin sağlanması için bin 390 olan gözlem istasyonu sayısının bu yıl 2 bin 275’e yükseltilmesi hedefleniyor. Kalite ölçümü yapılan yer altı suyu (YAS) noktası sayısının da 6 bin 545’ten 8 bin 795’e çıkarılması planlanıyor.
Mevzuata enerji ayarı
Programda, barajlarda suyun buharlaşmasından kaynaklı kayıpların azaltılması için (içme suyu barajları hariç), buharlaşmayı azaltacak; güneş paneli, baraj çevrelerinin ağaçlandırılması gibi uygulamaların hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekildi. Sulama, içme ve atık su tesislerinde daha düşük işletme maliyeti sağlanması adına yenilenebilir enerji kaynaklarından proje üretilmesine yönelik mevzuatta düzenlemeler yapılacak.
Üç temel ilke
Suyun sanayide, tarımda ve içme suyu kullanımında üç temel ilke olan; az tüket (verimli kullan), yeniden kullan (kullandığın suyu başka işlemde kullanma suyu olarak kullan), geri dönüştür (arıttıktan sonra tekrar kullan), prensiplerinin şehirlerde uygulamaya konulmasının gerektiği vurgulandı.
