BMW, toplam satış içindeki elektrikli araç payını %75’e çıkarmayı hedefliyor

Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik, “BMW Group, ham madde temininden üretim süreçlerine, otomobillerin yaşam döngüsünden geri dönüşüme kadar her aşamada radikal değişimler planlıyor” dedi.

İklim krizi ile ilgili kamuoyunda farkındalık arttıkça tüketiciler de günlük hayatında karbon ayak izini azaltmanın yollarını aramaya başladı. Bu değişim elbette üreticileri de dönüştüren büyük bir itici güç haline geldi. İlk başta kamu yönetiminin ve karar vericilerin yönlendirdiği çevreci değişim, tüketici beklentileriyle hızlanmaya başladı.

İçten yanmalı motorlu araçların çevreye olan olumsuz etkisini daha aza indirmek için ülkeler, tüketici ve çevre odaklı teşviklerini hayata geçiriyor. Türkiye’de de bu konuda doğrudan olmasa da hem tamamen elektrikli hem hibrit motorlu araçlar için bazı teşvikler bulunuyor.

2021 yılında Türkiye›nin Paris İklim Anlaşmasını imzalamasıyla birlikte 2053 yılında karbon nötr hedefi açıklandı. Ülke genelinde en net hedefin bu olduğunu söyleyen Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik, “Borusan Otomotiv olarak faaliyet gösterdiğimiz otomotiv sektöründeki karbonsuzlaşma hareketine 2013 yılında Türkiye’ye getirdiğimiz BMW i3 ile başladık. Elektrikli mobilite yolcuğumuza ilerleyen dönemde temsil ettiğimiz markalarımızın tamamen elektrikli ve hibrit modellerini dünya ile aynı anda müşterilerimizle buluşturarak devam ettik.

Bu alandaki kararlılığımızın bir başka ifadesi olarak kendimize ‘Türkiye Otomotiv Sektörünün Elektrifikasyon Dönüşümünde Öncü Olmak’ vizyonunu belirledik. Bu vizyon çerçevesinde, 2030 yılında distribütörlüğünü üstlendiğimiz BMW ve MINI markalarımızın toplam satışları içindeki elektrikli araç payını yüzde 75’e çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

“Kullanıcılarımıza karbon-nötr hayat fırsatı sunuyoruz”

Elektrifikasyon alanındaki yatırımların ve atılan adımlar bunlarla sınırlı kalmadığına dikkat çeken Hakan Tiftik, “Borusan Holding bünyesinde yer alan Borusan EnBW Enerji ile bulunan iş birliğimiz neticesinde elektrikli ve plugin hibrit teknolojili BMW sahibi kullanıcılarımıza karbon-nötr bir hayat fırsatı sunuyoruz. Müşterilerimiz otomobillerini şarj ederken ya da dilerlerse evlerinde kullandıkları enerjiyi Borusan EnBW Enerji’nin yenilenebilir kaynaklardan elde ettiği I-REC (Uluslararası Yenilenebilir Enerji) sertifikalı temiz enerjiye dönüştürebilecek” ifadelerinde bulundu.

Solarçatı ile gerçekleştirilen anlaşma sonucunda ise elektrikli otomobil kullanıcılarımıza sunduğumuz I-REC sertifikalı rüzgâr enerjisinden üretilen elektrik kullanımı imkanını güneş enerjisi ile genişletmeye çalıştıklarını belirten Tiftik, “Şirketimiz tarafından geliştirilen ChargeIQ uygulamamız ile elektrikli araçlar için öne çıkan Türkiye’deki tüm operatörlere ait şarj istasyonlarını ve anlık uygunluk durumlarını gösterebiliyoruz. Elektrikli otomobil sürücülerinin şarj kaygısını gideren, alanındaki ilk ve tek uygulamayla müşterilerimizin her daim yanında oluyoruz” dedi.

20 lokasyona 40 tane elektrikli araç şarj cihazı kurulacak

Türkiye’de çeşitli Premium lokasyonlarda BMW marka elektrikli araç şarj cihazı kurulumu gerçekleştirerek hem BMW elektrikli otomobil kullanıcılarına hem de tüm potansiyel BEV müşterilerine premium hizmet sağladıklarının bilgisini veren Hakan Tiftik, 2023 yılı sonu itibarıyla 20 lokasyonda 40 adet BMW marka elektrikli araç şarj cihazı kurulumu hedeflediklerini söyledi.

Son olarak bu konuda attıkları en önemli adımlarımızdan birisinin de Sürdürülebilirlik Akademisi olduğunu ekleyen Tiftik, “2022 yılında hayata geçirdiğimiz Elektrifikasyon Dönüşüm Platformu (EDP), Türkiye’de elektrifikasyon dönüşümünün hızlandırılması için ilgili tüm paydaşları bir araya getirerek, engelleri, ihtiyaçları ve bu doğrultudaki hedefleri belirleyip kapsayıcı yaklaşımlarla çözüm önerileri ortaya koyan bir ortak çalışma platform” diye konuştu.

Motorlu kara araçlarının egzoz gazlarının tüm mobilite karbon salımının yüzde 75›ini teşkil ettiğini söyleyen Hakan Tiftik, “Bu da dünyanın karbon salımının yaklaşık yüzde 15’i demek. Bu durum otomotiv sektörüne ne kadar büyük bir sorumluluk düştüğünü açıkça gösteriyor.

Tüketicinin mobilite çözümlerinde elektrifikasyon talebi atmosferin karbon yükünde çok önemli bir değişim yaratacaktır. Ancak diğer taraftan üretim süreçlerindeki sürdürülebilirlik kriterlerine geçiş sürecinin tamamlanmasıyla devrimin fitili gerçek anlamda ateşlenecektir.

“Kullanımın artması için tüketiciye teşvik verilsin”

Sıfır emisyon hedefi doğrultusunda Türkiye’de elektrikli araç kullanımının artırılması için teşviğe ihtiyaç olduğunu belirten Hakan Tiftik, “Elektrikli otomobillerin yaygınlaşma hızını artırmak için öncelikle gelişmiş ülkelerdekine benzer vergi avantajları ile tüketicilerin teşvik edilmesi gerekiyor.

Ayrıca hızlı şarja imkan sağlayan şarj istasyonlarının yaygınlaştırılması, tüketicilerin menzil endişelerinin giderilmesi açısından son derece önemli. Dünyanın birçok yerinde bu anlamda önemli yol kat edildi. Ülkemiz de bu anlamda gelişimini sürdürüyor. Çözüm ortaklarımızla birlikte Borusan Otomotiv olarak biz de bayilerimize hızlı şarj istasyonlarını konuşlandırarak yatırımlarımızı gerçekleştirmeye devam ediyoruz” diye konuştu.

BMW’nin karbonsuzlaşma çalışmaları

-Alüminyum üretimi için güneş enerjisi kullanmayı planlıyor.

-Karbonsuz çelik üretimi için yenilikçi teknolojilere yatırım yapıyor.

– Yeni nesil akü teknolojisi ile karbon ayak izini yarı yarıya düşürmeyi hedefliyor.

-Çevreyi daha az kirleten hammadde kullanılıyor.

– Elektrikli otomobillerde kullanılan kobalt, nikel ve alüminyum gibi materyallerin yüksek oranda tekrar kullanım potansiyellerini değerlendiriyor.

-Halihazırda yüzde 100’e kadar geri dönüştürülmüş plastik kullanımı gerçekleştiriyor.

-Geri dönüştürülmüş plastiğin yanı sıra doğal liflerle güçlendirilmiş plastikler kullanıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir