Zeynep Öykü ve Ali Öztürk, ‘Anatolian Harps’ adıyla dünyaya açılıyor
Müzik tarihi en eski çalgılarından birisi arp. Kulaklarımız çoğunlukla klasik Batı müziğinden aşinadır sesine. Ancak pek çok medeniyetin müzik kültüründe de yer edinmiştir.
Arp sanatçısı Zeynep Öykü ve eşi Ali Öztürk, arp tutkusunu Anadolu’ya taşıyor. Öykü ve Öztürk, Bilecik Gölpazarı’nda kurdukları atölyede arp eğitimi veriyor ve “Anatolian Harps” markasıyla ürettikleri arpları, yurtiçi ve yurtdışındaki müşterilerine satıyor. Atölyede, tarihteki özel arpların replikalarını da hazırlayan çift, aynı zamanda özel tasarım arp yaparak yurt dışında Türkiye’yi arp üreten bir ülke olarak tanıtmayı hedefliyor.
HEDEF SERİ ÜRETİM
Kendi ürettiği arplarla ABD’de konserler veren Öykü, Gölpazarı’ndaki Türkiye’de ilk olan arp atölyelerini büyüterek seri üretim yapmak istediklerini belirtiyor. Öykü, arp üretim sürecini şu sözlerle anlatıyor: “Eşim Ali Öztürk’le ikimiz arp yapmaya başladık ve artık enstrümanı üreten kişileri de yetiştiriyoruz. Bu da gittikçe büyüyecektir. Arp tamiri ve bakımı yapabilen kişiler olacaktır. Bu çok özel bir şey. Bizim yurt dışındaki gibi uzun bekleme sürelerimiz yok. Ali biraz daha hızlı bir üretim yapabiliyor. Mühendis kafasıyla tasarımları hazırladığı için daha hızlı bir üretime ulaşılıyor. İki yıl değil de iki ayda arp yapabiliyoruz. Bu sayede de yurtdışında daha çok tanınacağımızı düşünüyorum. Üç senedir arp yapıyoruz ama tanıtımlara yeni başladık. Modellerin oturması yeni yeni tamamlandı.”
‘GENÇLER ARPI SEVDİ’
Öykü, Türkiye’de arpın daha önce pek olmadığını ve gittikçe çok sevilmeye başlandığını vurgulayarak “Bir eğitimci olarak da arpı tanıtma görevini üstlendim. Gençler arpı çok sevdi, bununla birlikte bir eğitimci olarak bu talebe de karşılık verememeye başladım. Yeni eğitmenler yetiştiriyorum ve Türkiye’nin ilk arp kursunu okul dönemi ile başlatıyorum. Bu şekilde arpı tanıtıp arpa olan ilgiyi arttırmak istiyorum. Arp eğitimini ulaşması çok kolay bir hale getirmeye başladık.
‘BİR OZAN GİBİ…’
Müzik eğitimine çok küçük yaşlarda başlamış Öykü. Ceren Necipoğlu ve Şirin Pancaroğlu’nun yanı sıra barok arp hocası Andrew Lawrence King, Marie Pierre Langlamet, Ernestine Stoop, Erika Wardenburg, Saskia Kingma, Rosetty de Ruiter ve Isabelle Perrin’den özel dersler almış. Halen Orta Çağ ve Rönesans dönemi notasyon okuma dersleri aldığını belirten Öykü, Orta Çağ döneminden tasarladığı özel kostümlerle konserler verdiğini ve dinleyicileri bu hikâyenin içinde tutmayı hedeflediğini söylüyor ve ekliyor: “Oturup, çalıyor ve gidiyorum’ biçiminde bir konser yapmayı hiçbir zaman istemedim. Bunun seyirciyi içine çekmediğini düşünüyorum. Hikayeleriyle birlikte bir ozan gibi bu sanatı icra etmek istiyorum. Arp zaten bir ozan çalgısı. Avrupa’da tarihte ozanların çaldığı bir çalgı olmuş. Antik Yunan’da da tiyatrolara, öykülere, şiirlere eşlik eden bir enstrüman. Bu yüzden konserlerimde her zaman öyküler anlatıyorum. Tabii bunu tarihi, kuru bir bilgi olarak değil de yaşayan bir bilgi vererek anlatmaktan hoşlanıyorum.”